Rubella (kızamıkçık) döküntüler ile birlikte görülen ateşli bir viral enfeksiyondur. Genelde çocukluk çağında geçirilen rubella yaklaşık 3 gün kadar sürer ve çoğu zaman kızamıktan çok daha hafif seyreder. En önemli belirtileri kendisine özgü yüzden başlayıp vücuda yayılan ve üç gün süren tipik döküntü, hafif ateş, iştahsızlık, öksürük, baş ağrısı ve eklem ağrısıdır. Döküntü dışındaki belirtiler hafiftir ve bazen 1-2 hafta kadar sürebilir. Hatta hastalık bazen o kadar hafif seyreder ki hastalık geçirilip geçirilmediği bile anlaşılamaz. Rubella erişkinlerde biraz daha şiddetli seyredebilir ve eklem ağrıları görülebilir. . Hastalık geçirildikten sonra kişide kalıcı bir hasar bırakmaz. Enfeksiyonu geçiren kişi bağışıklık kazanır ve bir daha rubellaya yakalanmaz.
Hastalığın kuluçka süresi 14-23 gündür. Yani kişi hasta bir bireyle temas ettikten 14-23 gün sonra belirtiler ortaya çıkar.
Rubella virüsü hasta kişinin burun ve boğazında bulunur. Hastalık burun ve boğaz salgıları ile direkt temas ya da hasta kişinin öksürük ve hapşırması ile havaya yayılan virüsler yolu ile bulaşır. Hasta bir kişi döküntü orataya çıkmadan 1 hafta öncesi ile döküntüyü takip eden 4 günlük süre içinde bulaştırıcılığa sahiptir.
Rubella günümüzde büyük ölçüde önlenebilen bir hastalıktır ve önlemenin tek yolu aşılamaktır. Aşı sonrasında kalıcı bağışıklık gelişir. Üreme çağındaki erişkinlerin çok büyük bir kısmı ya çocukluk çağında geçirdikleri için ya da aşılandıklarından dolayı rubellaya karşı bağışıklık taşımaktadırlar.
Rubellaya karşı bağışıklık olup olmadığı kanda yapılacak olan serolojik bir inceleme ile kolaylıkla anlaşılabilir. Rubella IgG pozitif olması o kişinin kızamıkçığa karşı bağışıklığının olduğunu gösterir.
Gebelikte rubellanın bebek üzerindeki etkileri nelerdir?
Rubella enfeksiyonu gebelik sırasında geçirildiğinde bebekte ciddi hasarlara ya da düşüklere neden olabilir. Amerika Birleşik Devletlerinde 1964-65 yıllarında yaşanan salgın sonucunda 20.000’den fazla bebek anomalili olarak doğmuş, 10.000’den fazla gebelik ise düşükle sonuçlanmıştır.
Rubella aşısının 1969 yılında kullanıma girmesinden sonra ise büyük salgınlar önlenebilmiştir. Ancak yine de dünyanın değişik bölgelerinde küçük çaplı salgınlar yaşanabilmektedir. Günümüzde üreme çağındaki pekçok kadının bu hastalığa karşı bağışıklığının olması nedeni ile rubellaya bağlı doğumsal kusurların görülme sıklığı son derece azalmıştır.
Anneleri hamileliğin ilk trimesterında rubella geçiren bebeklerin yaklaşık dörtte biri bir ya da birden fazla sayıda doğumsal kusur ile dünyaya gelmektedirler. Bu durum konjenital (doğumsal) rubella sendromu olarak adlandırılır. En sık karşılaşılan doğum defektleri arasında görme kaybı ve tam körlükle sonuçlanabilen göz problemleri, işitme kaybı, kalp anomalileri, zeka geriliği, ve serebral palsi sayılabilir.
Konjenital rubella sendromu olan çocukların önemli bir kısmı ileriki yaşamlarında yürüme ve öğrenme güçlüğü yaşamaktadırlar.
Öte yandan gebelikte geçirilen rubella sıklıkla düşük ve ölü doğumlara da neden olmaktadır.
Bebekte konjenital rubella sendromu ortaya çıkma riski hastalığın gebeliğin hangi döneminde geçirildiği ile yakından ilgilidir. Hastalık ne kadar erken dönemde geçirilirse risk o kadar artmaktadır. En büyük risk ilk trimesterda rubellla geçirilmesidedir. Böyle bir durumda bebeğin etkilenme ya da düşük olma riski %25-80 arasında değişmektedir. İkinci trimesterın başlarında geçirildiğinde ise konjenital rubella riski %1 civarına inmektedir. Yirminci haftadan sonra ise nadiren doğum defektine neden olmaktadır.
Bazı bebeklerde ise kalıcı olmayan sağlık sorunları görülebilmektedir. Bunlar arasında en sık karşılaşılan düşük doğum ağırlığıdır. Ayrıca zaman zaman beslenme problemleri, ishal, zaatürre, menenjit ve anemi gibi tablolar görülebilir. Geçici kanama bozukluklarına bağlı olarak cillte mor-kırmızı lekeler olabilir. bebekte karaciğer ve dalak büyümesi saptanabilir.
Konjenital rubella sendromu nasıl tedavi edilir?
Ne yazık ki konjenital rubella sendromunun belirli bir tedavisi yoktur. Kan ve karaciğer sorunları gibi yenidoğan döneminde sıkça karşılaşılan sorunlar çoğu zaman kendiliğinden tedavisiz iyileşir. Görme ve işitme ile ilgili sorunların bir kısmı ise erken cerrahi ile düzeltilebilir. ya da en azından daha iyi hale getirilebilir.
Konjenital rubella sendromu önlenebilir mi?
Evet. Konjenitla rubella sendromu önlenebilir. Bu nedenle çocukluk çağında kızamıkçık geçirip geçirmediğini bilmeyen tüm anne adaylarının gebe kalmadan önce kan testi yaptırırark durumlarını öğrenmeleri yararlı olacaktır. Çok nadiren de olsa bağışıklığı olmayan kişilerde gebe kalmadan önce aşı yapılması uygun bir yaklaşımdır.
Gebe kaldıktan sonra rubella taraması yapılan ve bağışıklığı olmadığı saptanan kadınlarda ise aşı yapılamaz. Böyle bir durumda kişi hamileliği süresince rubella geçiren kişilerden uzak durmalıdır.
Rubella aşısından ne kadar sonra hamile kalınabilir?
Gebelik planlayan ve aşılanan kadınlarda yakın bir geçmişe kadar 3 ay süreyle gebeliğe izin verilmemekteydi. Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi (CDC), aşı yaptıran ancak 3 aylık süre içinde gebe kalan kadınlardan doğan bebekler üzerinde yaptıkları araştırmalarda bu durumun herhangi bir doğumsal kusura neden olduğu yönünde veri elde edememiş olsa da potansiyel riskleri nedeni ile 3 ay süre ile gebe kalınmamasını önermekteydi. Ancak gebe kalmadan önceki 3 ay içinde ya da gebeliğin erken dönemlerinda aşı yaptıran kadınların incelendiği son araştırmalardan elde edilen verilerin sonucunda aşıya bağlı konjenital rubella sendromu gelişme riski % 0.5-1.3 arasında bulunmuştur. Bu risk gebeliğin erken dönemlerinde enfeksiyon geçirilmesi durumunda karşılaşılan %25’lik riskten çok daha düşük olduğu için günümüzde rubella aşısından sonra 28 gün süreyle korunulması yeterli olarak kabul edilmektedir.
Ülkemizde kızamıkçık aşısı kabakulak ve kızamık aşıları ile birlikte olarak tüm çocuklara uygulanmaktadır.
https://www.mumcu.com/gebelik-ve-rubella-kizamikcik-enfeksiyonu/